Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Nilüfer Tuğut, kadınlar hakkında yapılan haberlere değindi.

Tuğut, “Kadınların Dış Görünüşü Üzerinden Yapılan Haberler, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin En Açık Göstergesidir.” dedi.

Son günlerde sosyal medyada yer alan bazı paylaşımlar, kadınların kamusal ve mesleki başarılarının hala dış görünüş, yaş veya cinsiyet rolleri üzerinden değerlendirildiğini bir kez daha ortaya koymaktadır diyen Tuğut,” Kadınların görevleri, ünvanları ya da başarılarıyla değil fiziksel özellikleriyle anılması, görünmez önyargıların ve toplumsal cinsiyet kalıplarının ne kadar köklü olduğunu göstermektedir. Bu tür ifadeler, yalnızca bireyleri değil tüm kadınların mesleki kimliğini, emeğini ve temsil gücünü zedelemektedir. Oysa eşitlik, kadınların nasıl göründüğüyle değil, ne başardığıyla ilgilidir. Kadın, çalışkan olduğunda “hırslı”, güçlü olduğunda “soğuk”, başarılı olduğunda “şanslı” ya da “destekle yükselmiş” olarak etiketlenir. Bu dil, kadının bireysel başarısını gölgeleyen yapısal bir ayrımcılığın dilidir.
Bir kadının başarısını küçümsemek, sadece bir bireyi değil o başarının ardındaki emeği, eğitimi, mücadeleyi ve birikimi de küçümsemektir. Toplum olarak artık “kadın olmasına rağmen başardı” demekten vazgeçip, “başardı çünkü çalıştı, çünkü hak etti” diyebilmeliyiz.
Kamu yöneticileri yalnızca karar verici değil, aynı zamanda davranış, iletişim ve temsil biçimiyle toplumun değerlerini yansıtan kişilerdir. Bu nedenle rol modeli olma sorumluluğu, özel yaşamdan çok, kurumsal ve etik görünümde kendini gösterir. Bu, bireysel tarzın bastırılması değil; temsilin ciddiyetine saygıdır. Giyim, beden dili, sözel ve sözel olmayan iletişim biçimleri, yöneticinin kuruma ve halka duyduğu saygının dışa vurumudur. Özellikle kadın yöneticiler için bu durum iki kat görünürdür. Çünkü toplum hala kadın liderlerin nasıl göründüğünü erkeklerden daha fazla tartışma eğilimindedir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği bir sorumluluktur ve bu sorumluluk, dilimizde, söylemlerimizde, hatta paylaşımlarımızda başlar.”şeklinde açıklama yaptı.